29 Eylül 2007 Cumartesi

Hepimiz Türk'üz

imzanla oynanan basit ve kirli oyunlara alet olmadığını göster..


http://www.hepimizturkuz.biz/index.php

28 Eylül 2007 Cuma

BarışaRock(!)

adına aldanmayın sakın...
barış kadar saf,içten,masum bir organizasyon değil:barışarock
amacı müzik dinletisi sunmak değil
birtakım bozuk düşünceleri ve içi boşalmış
sözleri barış başlığı altında empoze etmektir.
rock'n coke'a,emperyalizme paranızı kaptırmayın
onların ekmeğine yağ sürmeyin türünden sloganlarla
gençleri çekip,onlara
sosyalizm,halkların kardeşliği,devrim gibi
hiçbir anlamı olmayan düşünceleri empoze etmekteler.

BU TAKİYEYE HOŞGÖRÜ GÖSTERMEYELİM!!!

İstanbul Akşamlarım(Neşeli Hüzünler Dansı)

Düşlerdir yollarımı ak gelinliğe giydiren
Büyüler dünyamı yakar zehirleyen dansları
Kuytulara bırakılır hep yaşlanan istanbul aşklarım
Konuşan vapurlara bindir beni
Denize örtünecek gözlerim
Aşk ve acı giysiler denli karmaşık
Şarkılarım geliyor kulaklarıma
Renk renk açılmış dükkanlardan
bir beyoğlu sabahı...

Öpüş benimle kraliçem ateşlerinden geçir
Canımı yak ve uçur beni büyülü ellerinden
Tenimde eriyor güneş boyalı dudaklar gibi
Çünkü ağlıyor istanbul akşamlarım

Çiçeklerdir uykularımı mavi denizlerde serinleten
Hüzünler dünyamı yıkar dikenli dokunuşları
Galatanın ışıkları indirir perdelerini uyuyan geceye
Gözyaşlarım gülümsüyor tıkanan karanlıklarda
Yaşlı kız kulesi hüzünlerini döküyor sepetinden
Sevgiliye kıvrılıyor kalbimin oynayışları
Şaşırıyor adreslerim cafelerin kalabalığında

Öpüş benimle kraliçem ateşlerinden geçir
Canımı yak ve uçur beni büyülü ellerinden
Tenimde eriyor güneş boyalı dudaklar gibi
Çünkü ağlıyor istanbul akşamlarım

Murat Yılmazyıldırım

Melisa Düşleri 2

Gülün boynu bükük ve durağan bir gün bugün
İçilen şaraplarda gecenin yorgunluğu dolaşıyor
Vahşi bir fırtınanın faytonlarına binmiş melisa...
Hüzünlü gözlerinde şehvetin dudak izleri var
Melekler yollanmış ona
Aşka yenik düşen kalbine;
Şarkılar dikmek için ağlıyor melisa...
Tutku ve acı...
Ölüm ve yaşam gibi birbirinin arkadaşı
Elde kalan hatıralar;
Beni gözyaşına yaklaştırır melisa...

Sevdalar kanatlanıp uçarlar
Sevdalar ölmez göklerde yaşarlar

Derin yaralar açılır her uyanışta ruhunda
Yollarına çıkar geceden kalma kalabalıklar
Gemici fenerlerinin ışıkları alltında bekler melisa...
Ebemkuşağı teninde güneşin ayak izleri var
Işıklar yollanmış ona
Ateşe yenik düşen kalbine;
Yağmurlar ekmek için ağlıyor melisa...

Acının bir köşesinde ilk gül;
Diğer köşesinde son gül.
Bir ben;
Gözü yaşlı sevgilerin ebedi bahçelerinde büyüyen
Bir de melisa...

Sevdalar kanatlanıp uçarlar
Sevdalar ölmez göklerde yaşarlar...

Murat Yılmazyıldırım

KARDEŞ KAHRAMAN MACARLAR

Akıttılar yine kara toprak üstüne
Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,
Yiğitlik Destanını!

Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün,
Ölümler yaşatır bir ırkın vahtanını.
Arpad'ın Milleti elbet öldürülemez,
Verse de bin canını!

Bataklık Milleti Moskof sürülerine!
Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını!
Binlerce öldüler... Ölmek yenilmek değil,
Yüceltmektir Şanını!

H:Nihal Atsız

25 Eylül 2007 Salı

Rondo Reklamına Öneri...

rondo reklamında oğlanın son rondoyu yedikten sonraki
halleri hiç bizim buralara uygun değil
son rondoyu yemiş ve sevgiliyi küstürmüş
bir Türk yiğidi asla kızın kapısına çiçekle gitmez
Türk zekidir.bilirki eğer rondoyu yediği için küsmüşse
rondo ile yeniden barışabilir
yani...kapıya çiçekle gitmek yerine bir kutu rondo ile gider
önce rondoyu derin bir kovaya boşaltır
ardından kıza seslenir..sevgiliiiiim bi gelsene
kız gelir,oğlan kızın ensesinden tutar ve kızın kafasını
rondo dolu büyük kovanın içine sokar ve konuşur:
Ye!!ye ulen ye de gözün doysun
bir rondo için beni günlerce maymun ettin
al sana rondo.şimdi zıkkımlan

reklamın sonunun bu şekilde olması daha gerçekçi olacağından
izlenme oranını eminimki artıracaktır

Türk Soyu

Tarihte Türk ırkı hakkında çeşitli tasvirler yapılmıştır. Çin,Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Bunun sebebi ise Türkler'in tarih boyunca en çok temasının Mogollar'la olmasıdır. Moğol kitleleri yıllarca Türkler'in idaresinde yaşamış,göçlere,savaşlara Türkler'le beraber katılmışlardır. Bunun sonucunda bu kaynaklar Türk ile Moğol tipini birbirine karıştırmıştır.


Son yarım asır içinde yapılan ilmi çalışmalar ve araştırmalar sonucu Türkler'in beyaz ırka mensup bulundukları, yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan "Europid" adı verilen grubun "Turanid" tipine mensup bulundukları anlaşılmıştır. Kafa yapıları Brakisfal (yuvarlak kafalı)dır. Türklerin kendilerini başta "Mongolid" Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolik çizgilere sahip oldukları tespit edilmiştir. Türkler'in hakim vasfı beyaz renk,düz burun,değirmi çene,hafif dalgalı saç,orta gürlükte sakal ve bıyıktır.
Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünehir ve diğer Yakın Doğu Türkleri beyaz tenli ,koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü,endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğin timsali olarak gösterilmiş hatta İran edebiyatında Türk sözü "Güzel İnsan" manasında kullanılmıştır. Tevrat'ta nakledilen bir rivayette ise Türk soyunun Ham ve Sam'dan değil, Yafes'den türemiş olarak beyaz ırktan geldiği gösterilmiştir.

22 Eylül 2007 Cumartesi

Benim Dünyaya Gelişine Dair 2 Efsane--part 2

birgün şeytanla cehennemde volta atıyoruz
düşünüyoruz bir yandan da
cehennem nasıl dah sıcak olur?
malum kış ayları soğuk ve kar yağışlı
bir de çatısı akıyor o yüzden üşüyoruz orada
volta atamamız esnasında şetanın kafasındaki bir tüy gözüme ilişti
körle yatan şaşı kalkar hesabı
şeytanla arkadaşlık ilişkimiz boyunca ona benzedik biraz
içimden geçiriyorum:
dur şu şeytana bir şaka yapayım ve tüyü alıp kaçırayım
sonra da geri vereyim...
dediğimi yaptım tüyü şeytanın başından çekip kopardım
ve başladım koşmaya
ama garip giden birşey vardı:şeytan acayip sinirlenmişti
boyuna küfür ediyordu bana
tırsdım.geri dönüp şaka bile diyemedim
ve devam ettim koşmaya
şeytanda beni kovalamaktan vazgeçmedi
o kadar şuursuz ve çok koşmuşumki cehennemden çıkıp dünya sınırları içine girmişim
arkama hiç bakmadığımdan da şeytanın beni takipden vazgeçiğini görememişim
işte o günden beri burdayım
her ne kadar cehennem kadar sıcak olmasa da dünya da güzel bir memleket
haa bu arada tüy noldu diyebilirsiniz
hemn cevaplayım..şeytan tüyü hala bende :)
çocuklarıma miras bırakıcam inş...

21 Eylül 2007 Cuma

Karakefen'in Faaliyet Alanı

karakefen içeriğindeki omega3 DHA lı formül sayenseinde birçok
zararlıyla savaşır.....işte birkaçı
plakları önler..diş çürüklerine kesin çözüm getirir,
lekenin içine işler,lekeyle savaşır..lekenin iflahını keser
ve lekeyi olduğu yerden çıkarır,
hamile kalamayn kadınlara yardım eder,
doğum sancısını azaltır..yetmedi bizzat kendi doğurur
hemde çatır çatır,
evliliğinde ilk gece stresi yaşayan kadınların derdine derman olur,
göz rengini değiştirir isteyene yeşil isteyene ela göz sunar,
göze parlaklık canlılık,seksilik getirir,
vücuda giren mikroorganizmalara karşı antikor gibi mücadele eder
mikropların canına okur,
3 ayda saçı 70 cm uzatır,
tırnaklara parlaklık katar,
kullanan her kesin kilosunu ayarlar
herkesi 32-36 beden arası bir yerlere getirr,
dimyata pirince gidenlerin evdeki bulgururna göz kulak olur,
çok emicidir sızmasını istemediğiniz hiçbişeyi dışarı sızdırmaz,
ensenizdeki gözünüz olur,tehlike anında siren gibi öter
faaliyet alanı saymakla bitmeyeceği içn şimdilik bu kadr :)
devam edecek

19 Eylül 2007 Çarşamba

Karakefen'in Beğendiği Bir Şiir...

YARAB BU NE DERTTİR

Yarab bu ne derttir, derman bulunmaz
Yar bu ne yaradır merhem bulunmaz
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Varıp yare gider
Hiç geri dönmez.

Aşık olan gönül aşktan usanmaz
Ahiret korkusun bir pula saymaz
Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarsın bu canı hiç kimse almaz
Dönüp de bakmaz.

Dönüp sana öğüt verirler
Dünya malı ile gözün boyarlar
Aşık öldü deyi salâ verirler
Ölen hayvan olur,
Aşıklar ölmez..


Yunus EMRE

18 Eylül 2007 Salı

Hormonlu Sevgiler

hormonlanmış sevgim hızla büyüyor
ama bunu anlayan nerdeeeeeeeeeeeee???

16 Eylül 2007 Pazar

Benim Dünyaya Gelişime Dair 2 Efsane---part 1

efsanelerden ilki şöyle..
bir zamanlar bir melek varmış
melekler hamile kalamaz ama o becermiş ve hamile kalmış
bu melekten erkek bir çocuk dünyaya gelmiş
bu çocuk 40 gün aslan sütü emmiş
50. günün sonunda koşmaya başladım
70 günde bir cennetin tozunu attırmaya başlamış
cennettekiler bakmşlarki bu azgın çocuk uslanmayacak
napalım napalım diye düşünmüşler ve
bu çocuğu dünyaya yollamaya karr vermişler
o gün bugündür dünyada ikamet etmekteymişim

Neden Karakefen?

bir gece ak sakallı bir dede rüyama girdi ve
oğul git kendine bir blog aç ve ismini karekefen koy
demedi tabi ki
birçok rumuz arasından kendime bunu uygun gördüm
tamamen benim üretimim olduğuna inandığım için bir yıl bounca kullandım
ta ki geçenlerde ulen şu rumuzumu bir google da aratayım diyene kadr
arattım ve arattığıma pişman oldum
gördüm ki onlarca farklı insan ve site varmış bu takma ad ile
ama gelin görünki uzun zamn kullandığım için
değiştirmedim ve karakefen adını bloga verdim

15 Eylül 2007 Cumartesi

Özlemişim

uzun bir zaman sonra ilk kez msn deyiz
gerçekten ii geldi bu banateşşkürler sana..ama sana :)

12 Eylül 2007 Çarşamba

Sınır Ötesi Savaşın Kurmay Günlüğü

Saygı Öztürk tarafsızlığına inandığım başarılı bir yazardr.
onun son kitabı..ayıla bayıla okudum:)